Perakendecilerin 2021’de Değişimi Yakalamalarının 3 Yolu

Perakende mağazalarının zorluklar karşısında gösterdiği direnç, 2020’de dikkate değer bir başarı öyküsü oldu. Perakendeciler, müşterilerin değişen ihtiyaçlarına yanıt verme gücünü ve uyarlanabilirliğini bir kez daha göstermiş oldular.

Pandemi, COVID-19 için güvenli alanlar sağlamaktan tutun, zamanlarının çoğunu evde geçirmeye başlayan tüketicilerin nasıl hedefleneceğini yeniden düşünmeye kadar birçok yeni iş yapma yöntemini uygulamaya zorladı. Ayakta kalan perakendeciler ise bu değişim döneminden zorluklara karşı daha çabuk ayak uydurabilecek tecrübe ile çıkacaklardır. Ve tabiki günün sonunda, her şey normale döndüğünde hazır olacak olanlar yine ayakta kalabilen perakendeciler olacaktır.

Daha normal bir hayata dönme vaadi sunan yeni aşı ile birlikte, 2021’de perakende sektörü için iyimser bir tablo oluşturan birçok işaret mevcut.

Perakendeciler çok kanallı stratejileri benimsiyor İlk karantina endüstriyi çok etkiledi. Dünya genelinde perakende satış noktalarının kapalı olmasıyla, tüketiciler hızla çevrimiçi alışverişe geçti ve genel satışlar çok büyük oranda düştü.

Buna rağmen e-ticaretteki büyüme, fiziksel perakende nezdinde kaybedilen hacmi telafi edemedi, bu da harcamaları teşvik edecek cazip tekliflerle fiziksel mağazaların önemini ve süregelen dayanıklılığını göstermektedir. İşletmeler ise değişen koşullara adapte olmuş ve tüketicilere mağazada veya evde ulaşabilmelerini sağlamıştır.

2020’de çevrimiçi ve çevrimdışı arasındaki ayrım modası geçmiş bir yakhaline geldi; markalar ve perakendeciler, tüketicilerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmelerini sağlamak için artık çok kanallı bir stratejiye daha fazla odaklanmaktadır. Bu COVID-19’un ötesinde daha iyi ve daha büyük operasyonları yönetebilmek için en iyi yaklaşımdır.

Bastırılmış fiziksel mağaza deneyim isteği Çevrimiçi perakendede yaşanan ani artışa rağmen her karantina bitimi sonrasında, mağazaların faaliyet gösterebildiği dönemde, mağazalara çok büyük bir talep vardı. Son veriler tüketicilerin haftalarca süren aradan sonra fiziksel mağazalarda alışveriş yapmaya hazır olduğunu gösterdi. İkinci karantinadan sonra fiziksel alışverişe geri dönen ziyaretçi sayısında %19,9’luk bir artış mevcuttu.

Tüketiciler temkinli hissetmelerine rağmen mağazalara girip çıkmaktan dolayı mutlular. Bunu akıllarında tutan perakendeciler like the VCare gerçek zamanlı doluluk çözümü gibi teknolojik çözümleri uygulamaya başladı. Bu tür teknolojiler, perakendecilerin tüm müşteriler ve çalışanlar için güvenli bir ortam sağlamasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

İşletmeler, COVID-19 için güvenli olduklarından emin olmak için hızlı bir şekilde reaksiyon gösterdiler ve bunu alışveriş yapanlara doğru şekilde ilettiklerinden emin olma durumunda kaldılar. Özellikle aşıların yavaş yavaş piyasaya sürüldüğü bu dönemde, böylesine hızlı bir reaksiyon perakendecileri gelecekte daha da başarılı olmaları için daha güçlü bir konuma getirecektir.

Amaç dahilinde alışveriş yapmak Tüketiciler daha kapalı alanlarda az yolculuk yapmak istiyor, ancak yaptıklarında da eli boş dönmüyorlar. Bu öncelikle bastırılmış talepten kaynaklanıyor ve bu durum özellikle insanların çevrimiçi satın almaya daha az istekli oldukları elektronik gibi kategoriler için geçerli hale geliyor.

Markalar ve perakendeciler bunun farkına vardılar ve etkileşim için bu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmaya odaklandılar. Teknolojinin önemli bir rol oynadığı yer tam olarak burasıdır.

Perakendeciler bölge analizi ve kuyruk yönetimi gibi çözümlerle müşterilerine harika bir perakende ortamı ve özelleştirilmiş, iyi düşünülmüş bir müşteri deneyimi sağlayabilir.